
Sanat terapisinin çıkış noktası, bilimsel araştırmalardan ziyade klinik gözlemler ve deneyimler olmuştur. Yani terapistler, sanatın insanlar üzerindeki etkilerini doğrudan deneyimleyerek bu alanı zenginleştirmiştir. Bir müdahalenin bilimsel olarak kanıta dayalı olması, o müdahalenin ince ince planlanmış kontrollü deneyler sonucu istatistik yöntemleriyle teyit ederek etkili olduğunun kanıtlanması anlamına gelir. Sanat terapisi için böyle bir araştırma planlamak zordur.
Sanat Terapisini Bilimsel Olarak Araştırmak Neden Zor?
Sanat terapisi, diğer psikoterapi yöntemlerine göre bazı yönlerden ölçülmesi zor bir yapı taşır:
- Çok boyutlu bir müdahaledir: İçinde hem yaratıcı süreç hem de sözel olmayan ifade yer alır.
- Kişiselleştirilmiş uygulamalar kullanılır: Her seans bir öncekinden farklı olabilir.
- Disiplinlerarası boyutları vardır: Sanatın, psikolojinin ve tıbbın buluştuğu bir noktadır.
- Standart protokoller azdır: BDT (bilişsel davranışçı terapi) gibi yapılandırılmış formları yoktur.
- Sanat ürününün anlamı özneldir: Araştırmalarda ölçü birliği sağlamak güçleşir.
Bu nedenlerle, klasik kontrollü deney yöntemleri sanat terapisinin doğasına her zaman uymaz. Ancak bu, sanat terapisinin etkisiz olduğu anlamına gelmez, sadece ölçmenin başka yollarına ihtiyaç vardır.
Hem standardize ölçümler hem de açık uçlu gözlemlerle araştırmalar en iyisi olacaktır.
Bilimsel Araştırmalar Ne Diyor?
Son yıllarda yapılan bazı sistematik derleme ve meta-analizler sanat terapisinin özellikle şu alanlarda olumlu etkiler sağladığını gösteriyor:
- Travma sonrası stres bozukluğu (Steele, 2009)
- Kanser hastaları (Svensk vd., 2009)
- Depresyon ve anksiyete (Uttley vd., 2015)
- Kronik hastalıklarda psikolojik iyilik hali (J Raudenská vd., 2023)
- Yaşlı bireylerde bilişsel işlevler ve yaşam kalitesi (Alders ve Levine-Madori, 2010)
Ancak birçok çalışmanın örneklem sayısı küçük, metodolojik olarak çeşitli ve genelleme yapmak için sınırlı olduğunu da belirtmek gerekiyor.
Neler Yapılabilir?
Sanat terapisinin bilimsel etkililiğini göstermek için daha nitelikli ve disiplinler arası araştırmalara ihtiyaç vardır. Hem nitel hem de nicel yöntemlerin bir arada kullanıldığı, sanat ürününün analizine izin veren araştırma tasarımları bu alanda yol gösterici olabilir.
Ayrıca, terapistlerin süreci nasıl yürüttüğü, danışanların hangi tür sanatla nasıl etkilendiği gibi bağlamsal değişkenlerin de dikkate alınması önemlidir.
Sonuç: Bilimsel Kanıt Arayışı Devam Ediyor
Sanat terapisi hem duygusal hem de nörobiyolojik düzeyde etkili olabilecek bir yöntemdir. Ancak bu etkinin nasıl, ne zaman ve kimde işe yaradığına dair bilimsel açıklamalar geliştirmek hâlâ üzerinde çalışılan bir alandır. Klinik gözlemle başlayan bu yolculuk, şimdi daha sistematik ve çok boyutlu araştırmalarla desteklenmeye çalışılmaktadır.
Not: Bu yazı, sanat terapisini merak eden ve bu alana ilgi duyan herkes için genel bir bilgilendirme niteliğindedir.
Alders, A., & Levine-Madori, L. (2010). The effect of art therapy on cognitive performance of Hispanic/Latino older adults. Art Therapy, 27(3), 127-135.
Raudenská, J., Šteinerová, V., Vodičková, Š., Raudenský, M., Fulková, M., Urits, I., … & Javůrková, A. (2023). Arts therapy and its implications in chronic pain management: A narrative review. Pain and Therapy, 12(6), 1309-1337.
Steele, W. (2009). Drawing: An Evidence-Based Intervention for Trauma Victims. Reclaiming Children & Youth, 18(1).
Svensk, A. C., Öster, I., Thyme, K. E., Magnusson, E., Sjödin, M., Eisemann, M., … & Lindh, J. (2009). Art therapy improves experienced quality of life among women undergoing treatment for breast cancer: a randomized controlled study. European journal of cancer care, 18(1), 69-77.
Uttley, L., Scope, A., Stevenson, M., Rawdin, A., Buck, E. T., Sutton, A., … & Wood, C. (2015). Systematic review and economic modelling of the clinical effectiveness and cost-effectiveness of art therapy among people with non-psychotic mental health disorders. Health technology assessment (Winchester, England), 19(18), 1.